Troya, dünyadaki en ünlü antik kentlerden birisidir. 2018 yılının Troya yılı ilan edilmesiyle Troya antik kenti yeniden gündeme gelmiş ve turizm hareketliliği açısından Çanakkale’ye ivme kazandırdığı düşünülmektedir.. Troya bölgesinin tarihi açıdan önemini yapılan arkeolojik araştırmalar gün yüzüne çıkarmıştır ve çıkarmaya devam etmektedir. Yapılan bu arkeolojik kazılar aynı zamanda tarihin eski dönemlerinde insanların ne yiyip içtiklerine ilişkin ipuçları da vermektedir. Gastronomi turizmi açısından yerel yemeklerin önemi birçok araştırma tarafından vurgulanmıştır. Gastronomi turistlerinin ya da kültürel amaçlı bölgeyi ziyaret eden turistlerin tarihin eski dönemlerinde insanların ne yediklerini de merak edebilecekleri ve buna uygun olarak turistik ürün oluşturulabileceği düşüncesinden hareketle çalışmada literatür taranarak Troya'nın yemek kültürünü ortaya koymak amaçlanmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda Troas bölgesinde ve Troya'da beslenmede etkili olan temel unsurlardan ilkinin yaşanılan coğrafya, ikincinin ise olduğu tarihsel süreç olduğu belirlenmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda bölgede çağlar boyunca genel olarak Akdeniz tipi beslenme kültürünün hakim olduğu söylenebilir. Sırasıyla koyun, sığır, domuz, keçi (oğlak), geyik ve at gibi hayvanların etleri tüketilmiştir. Bununla birlikte, ton balığı ve kabuklu deniz ürünlerinin sıklıkla yer aldığı görülmektedir. Buğday ve arpa çeşitleri, bezelye, nohut, bakla gibi tahıl ürünleri ile bakliyatlar da tüketilmektedir. Zeytin, üzüm ve incir gibi meyvelerin var olduğu ve zeytinyağının değerli bir besin maddesi olduğu söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Turizm (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2019 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2019 |
Kabul Tarihi | 1 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.