Amaç ve Kapsam

Müsbet ilmi, dinin yerine koyan ve maddenin atomuna varıncaya kadar eşyanın ilmini yapan asrımızın insanı, dinden uzaklaşmakla kalbinde meydana gelen boşluğu, dünyalık ihtiraslarla doldurdu. Her şeyi inceden inceye tetkik ederken kendisini unuttu. Her şey için mihenk taşı olması gereken insan, bugün eşya ile değerlendiriliyor. Bunun neticesi olarak da beşer hayatından samimiyet, sevgi ve aşk duyguları siliniyor, yerini kin, ihtiras, nefret ve madde sevgisi alıyor. Milyonlara malik iken, kendi eliyle beynine sıktığı kurşunla hayatına son veren insanın ruh buhranını tahlil edecek bir psikolog, günden güne artan içtimai buhranların sebeplerini meydana koyacak bir sosyolog ve bütün içtimai hastalıklara ilaç sunacak bir doktor henüz gelmedi.

Medeniyeti, teknik ve iktisadi üstünlük olarak anlayan günümüzün maddeci insanı dertlidir. Cemiyete yöne vermek durumunda olanlar, buhranı maddede arıyorlar, morfolojik bünyenin mana cephesini unutuyorlar. Halbuki asrımız insanının derdi, her şeyden önce ruhidir. Ruhen tatmin edilmeyen insan verilecek her şey, O'nun ona olan ihtirasını arttırmaktan başka bir şeye yaramaz.

Bugün yaklaşık bir buçuk milyarlık İslam dünyasının yeni bir dinamizme ihtiyacı vardır. Bu dinamizm, on dört asır evvel Hz. Muhammed(sav)'in Hira'dan yaktığı meş'aleyi, yeniden tutuşturmakla başlayacaktır. Kütüphanelerde çürüyen eserleri ve yıkılan san'at abidelerini yeniden tetkik ederek onlardaki ruh inceliğine ve mana derinliğine varmak, bu doğuşun ilk müjdesi olacaktır.

Yirminci yüz özellikle, Türkiye ve İslam alemi için bir çok fikir ve ideolojik münakaşaların meşheri oldu. Demokrasiden Sosyalizme, Faşizmden Komünizme kadar her çeşit ideolojinin münakaşası yapıldı; her fikir ve düşünce neşriyatı piyasasına arz edildi. Fakat esefle kaydedelim ki, bunlar arasında üzerinde en az durulan ve en az tanınan İslamiyet oldu. O'nun dünya görüşü, ilim anlayışı, manevi ve kültürel değerleri, fikir piyasasına yeterince arz edilmedi. Neşriyatımız, bu fikir akımları arasında İslam fikriyatının da yer almasını temin istikametinde olacaktır. 

Mecmuamız, İslama zıt olmayan her türlü fikir ve san'ata açıktır. İlim ise zaten İslam'ın dilidir. Mevzuları mücerret halde işlemekten ziyade İslami düşünce ile mukayeseli şekilde tetkik etmek hedefimizdir. Bununla beraber İslami olmasa bile ilmi olma hüviyetini taşıyan yazılara da sayfalarımız arasında yer verilmeyecek değildir. İfadenin sade, Türk dili kaidelerine uygun ve uydurma bir lisandan ari olmasına azami hassasiyet gösterilecektir. Bu bakımdan mecmuamız, en güzel fikirleri, en tatlı bir lisanla anlatan ilim ve irfan erbabının fikir bahçesi olacaktır, inşallah..

Sa'y ü gayret bizden, tevfik ve inayet Allah'tandır.

Yayımlanma Ayları
Aralık
Creative Commons Lisansı

İslam Medeniyeti Dergisi  Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

28720

Dergimiz EBSCO tarafından (Uluslararası Alan Endeksi) taranmaktadır.