Canonic artists and texts have been identified with political aims in Turkish literature. Literary works have been used to strengthen the authority of the political power especially in the early republican period. In this way, it is aimed to ensure that large masses adopt easily the reforms to be applied. In this period when the literature was politicized and canon was called together with the political authority, besides with the authors getting canonized by having a pro-authority political position in their works, there were also authors like Ahmet Hamdi Tanpınar who did not or could not get involved in the canon although they have a political position. Tanpınar, was not able to be included to the political canon although he was a member of parliament. Moreover, literary groups and the public being the other identifiers of the canon almost ignored Tanpınar, too. This study discusses the “canonization” of the literary works being used especially in order to support the justification of political power. It also discusses the place of Ahmet Hamdi Tanpınar in the involving period. Thus, it investigates the canonical position of Tanpınar who set a unique literary field by maintaining his characteristic artistic view. In addition, it examines the meanings that the term of canon refers to and the relationship of this term with the literary field, political power and the public. In this way, it manifests that the involving term is rather related to the politics and status quo
canon anti-canon literary canon authority Ahmet Hamdi Tanpınar
Türk edebiyatında kanonik sanatçı ve metinler genellikle politik amaçlarla belirlenmiştir. Özellikle erken Cumhuriyet döneminde edebi eserler, siyasi erkin otoritesini güçlendirmek adına kullanılmıştır. Böylelikle, uygulanmak istenen inkılapların geniş kitlelere daha kolay benimsetilmesi amaçlanmıştır. Edebiyatın politize olduğu ve kanonun siyasi otorite ile anıldığı bu dönemde eserlerinde otorite yanlısı politik bir duruş sergileyerek kanonlaşan yazarların yanı sıra, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi politik tavrına rağmen kanona dahil ol(a)mayanlar da vardır. Tanpınar, milletvekilliği yapmasına rağmen siyasi kanonda yer bulamamıştır. Ayrıca, kanonun diğer belirleyicileri olan edebi zümre ve halk da Tanpınar’ı neredeyse görmezden gelmiştir. Bu çalışma, edebi eserlerin bilhassa siyasi erkin meşruiyetini desteklemek amacıyla kullanılmak üzere “kanonlaştırılması” ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın söz konusu süreçteki yerini tartışır. Böylece özgün bir sanat anlayışıyla kendine has edebi bir saha kuran Tanpınar’ın kanonik durumunu araştırır. Dahası, kanon kavramının karşıladığı/yüklediği anlamları ve bu kavram ile edebi saha, siyasi erk ve halk arasındaki ilişkiyi inceleler. Böylelikle söz konusu kavramın daha çok siyaset ve statüko ile ilişkili olduğunu gösterir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 25 Sayı: 1 |