ÖZ:
Türk Ticaret Kanunu gemi mülkiyetinin devri bakımından taşınır hükümleri ile paralellik arz etmek adına şekle bağlı olmayan borçlandırıcı bir işlemle beraber tasarruf işlemi bakımından ayni sözleşme ve zilyetliğin devrini hüküm altına almıştır. Ancak kanun koyucu bu düzenlemeden sonra hak karineleri bakımından zilyetliğin devrini değil sicil kayıtlarının doğruluğunu TTK 983'te hüküm altına almıştır. Taşınmazlar bakımından ise kanun koyucu şekle bağlı bir borçlandırıcı işlemle beraber ihdasi nitelikte tescili düzenlemiş ve bu kayda birtakım haklar tanımıştır. Belirtmek gerekir ki kanun koyucu gemilerin ekonomik değerinin fazlalığı ve sınırlı sayıda, özel olarak üretilmiş olmalarından ötürü belirli hükümler bakımından da taşınmaz hükümlerinden etkilenmiştir. Çalışmamızda gemi mülkiyetinin devri ve taşınmaz mülkiyetinin devri bakımından borçlandırıcı ve tasarruf işlemleri karşılaştırılmış, taşınmaz mülkiyetinin devri ile benzer ve farklı hususlara değinilmiş, daha sonra kanun koyucunun belirttiği gibi gemilerin taşınır hükmünde olduğu ancak kanun koyucunun belirli durumlarda taşınmaz mülkiyetinden esinlenip “sui generis” hükümler oluşturduğu sonucuna varılmış, gemi mülkiyetinin devrinde var olan problemlere taşınmaz mülkiyeti hükümleri örnek alınarak çözüm getirilmeye çalışılmıştır.
Deniz Ticareti Hukuku Mülkiyet Hukuku Gemi Mülkiyeti Taşınmaz Mülkiyeti Mülkiyetin Devri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Mayıs 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 26 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 1 Sayı: 1 |