Marmara Havzası alanı yaklaşık olarak 23 084,6 km2 civarında olup, Türkiye’nin %2.96’sını karşılamaktadır. Havza, Marmara Denizi’ne dökülen Susurluk Nehri dışındaki tüm akarsuların yağış alanlarını kapsamaktadır. Marmara Havzası’nda, nüfusun zamanla önemli bir artış seyri göstermesi ve kentleşme süreci, diğer ortam sorunlarında olduğu gibi su kalitesini de önemli ölçüde belirlemiştir. Havzada evsel kökenli atık suların su kalitesi üzerindeki belirleyicilikleri, bir taraftan nüfusun dağılışına, diğer taraftan da arıtma tesislerinin olup olmayışına bağlı gözükmektedir. Marmara Havzası’nda, gerek nüfusun gerek şehirleşmenin ve endüstrileşmenin, doğu yarıda toplanması nedeniyle başta İstanbul ve onu izleyen Kocaeli İl sınırları içerisinde, evsel ve endüstriyel kökenli atıksu miktarları da daima daha yüksek seyretmektedir. Dolayısıyla Marmara Havzası genelinde, kirlenmiş durumda olan ve kirlenme riski taşıyan yüzeysel su kaynakları açısından, öncelikle İstanbul İli sınırları içerisinde kalan su ortamları gelmekte ve bunu Kocaeli İli izlemektedir. Ayrıca Yalova İli ile Çanakkale, Tekirdağ İlleri’nin, havza içerisinde kalan kısımlarındaki akarsular da kirlenmiştir. Atıksuların diğer etki alanları ise, İstanbul’un kıyı kesimleri, İzmit Körfezi ve Gemlik Körfezi’dir. Havzada bulunan illerden İstanbul, Kocaeli ve Bursa’da özellikle Büyükşehir Belediyesi kapsamındaki yerleşim yerlerinde arıtma hizmeti veren belediye sayısı, Türkiye ortalamasına göre yüksektir. Bu durum ise, havzanın atık su deşarj ortamlarının su kalitesinde, olumlu rol almaya başlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Marmara Havzası, su kalitesi, kentleşme, atık su
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 34 |