Dil ve anlam ilişkisi birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki öğedir. İnsan var olduğundan beri dile bağlı anlam kurma ilişkileri de değişiklik göstermiştir. İlk zamanlarda zaruri ihtiyaçlar için kurulan diyaloglar/söyleşimler gelişimle birlikte kendisini baskıya, iknaya, oyunlara, teknolojiye vb. olgulara bırakmıştır. Her düşünür dile ve akabinde oluşacak olan anlam kurma sürecini farklı değerlendirmiştir. Kimileri dili formüle etmeye çalışmış, kimileri dili evrensel dizgeler bağlamında açıklamaya çalışmış, kimileri de dilin altında yatan anlamları tarihsel süzgeçten geçirerek anlamın kendisini başka anlamlara bırakışını incelemiştir. Bu çalışmada dil ve anlam ilişkisi, akımlar ve düşünürler perspektifinden genel bir bakışla ele alınacak, dili bir yapı olarak gören yapısalcılık, yapısalcılığın argümanlarına karşı çıkış olarak gelişen post-yapısalcılık ve bu akımların içinde yer etmiş önemli fikirler geliştirmiş (Saussure, Derrida, Foucault, Kristeva, Baktin, Lyotard) düşünürlerin dil ve anlamla ilgili bakış açılarına yer verilmeye çalışılmıştır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2016 |
Gönderilme Tarihi | 29 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 3 Sayı: 2 |