“Hiç bir şiir bir mezar taşı kadar milli olamaz. Çünkü onda el emeği, göz nuru, sanat vardır ve onlar bize bizi anlatır”
(Yahya Kemal Beyatlı)
Yahya Kemal Beyatlı’nın da dillendirdiği gibi mezar taşları milli kimliktir. Kimisinde isim, tarih, meslek, ölüm sebebi, kimisinde soya dair bilgiler bulunurken kimisinde de başlık tipleri ayırt edici özellik olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk’ün var olmaya başladığı ilk dönemlerden günümüze kadar devam ettirilmiş olan mezar taşı geleneği, Osmanlı toplumunda oldukça önem verilen ve sanatsal değere haiz olan şekillendirmelerle devam etmiştir. Payitaht kentlerde en özel örnekleri bulunan bu taşlar, zamanla tüm Osmanlı coğrafyasına yayılım göstermiş ve üstün niteliklere sahip bir arşiv oluşmuştur. Bu birikimin güzel örneklerine sahip kentlerinden biri olan Trabzon, İpek Yolu üzerinde olması ve limanlarının varlığı ile devletin yönetim merkezi ile sürekli iletişim halinde olmuş, mimari ve süsleme programlarını yakından takip etmiştir. Günümüzde şehrin yüksek tepelerinden biri olan Boztepe, Trabzon’un en eski yerleşim yerlerindendir ve Ahi Evren Dede Cami ve Türbesi yanında bulunan hazire de en eski mezarlıkları arasındadır. Bu çalışmada, bu mezarlıkta 1812-1907 yılları arasındaki yaklaşık yüz yıllık sürecin verileri olan 12 başucu, 11 ayakucu taşı tanıtılıp değerlendirilmiştir. Genel olarak XIX. yüzyıl eserleri olduğu için Osmanlı sanatının Batılı akımlardan etkilendiği sürecin dönemsel özelliklerini bünyesinde barındırdığı anlaşılan bu taşların üslup özellikleri açısından başkent üslubuna oldukça yakın örnekler olduğu tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 3 |
Palmet Dergisi Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 (CC BY-NC) Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.