The fact that the classical school, which focuses on the invisible hand and free market, could not produce a solution to the crisis of 1929 and so opened the door to the Keynesian approaches that envisaged interventions to the economic game. Thus, liberal policies, which were trusted since the industrial revolution, were replaced with welfare-centered policies and this continued until the 1970s. As a result of the socioeconomic developments in the 1970s, the welfare state approach was started to be abandoned and Neoliberal policies began to come to the agenda again. In this process of transformation, societies have faced serious crisis in socioeconomic and political terms. To cope with emerging problems, countries have started to make social spending since the 1980s and over time, the existence and nature of the relationship between these expenditures and economic growth began to be questioned. In the scope of study, the relationship between social expenditures (in kind and cash) and economic growth is examined for Turkey. In this respect, the stationarity of variables, taken from IMF and OECD-SOCX database, are tested with the Dickey - Fuller (ADF) and Phillips - Perron (PP) unit root tests. Then, structural vector auto regression analysis (SVAR) was used to analyze long-term relationships between variables, and impulse-response functions, variance decomposition, and pairwise Granger causality test were performed. According to the results of the structural analysis, variables affect each other in varying proportions and there is a unidirectional causal relationship from cash public social expenditures to the social expenditures (in kind) and GDP. This situation supports the Keynesian approach and endogenous growth theories, which state that social expenditures are acts like a type of investment and effective on economic growth in Turkey.
Görünmez el ve serbest piyasa odağındaki klasik görüşün 1929 krizine çözüm üretememesi, ekonomik oyuna müdahaleleri öngören Keynesgil yaklaşımlara kapı aralamıştır. Böylece sanayi devriminden itibaren güven duyulan liberal politikaların yerini refah merkezli politikalar almaya başlamıştır ve bu durum 1970li yıllara kadar sürmüştür. 1970lerde yaşanan gelişmeler sonucunda refah yaklaşımından neoliberal politikalara yöneliş başlamıştır. Bu dönüşüm sürecinde toplumlar sosyoekonomik ve politik anlamda ciddi krizlerle karşı karşıya kalmışlardır. Ortaya çıkan sorunlarla baş edebilmek için ülkeler 1980ler itibaren sosyal harcamalar yapmaya başlamışlar ve zaman içinde bu harcamalar ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin varlığı ve mahiyeti sorgulanmaya başlamıştır. Çalışma kapsamında Türkiye’nin 1980 sonrası dönemde aynî ve nakdî kamusal sosyal harcamaların ekonomik büyüme ile olan ilişkisi incelenmektedir. Bu doğrultuda ilk olarak IMF ve OECD-SOCX veri tabanından elde edilen değişkenlerin durağanlıkları Genişletilmiş Dickey - Fuller (ADF) ve Phillips – Perron (PP) birim kök sınamalarıyla test edilmektedir. Ardından değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişkileri analiz eden yapısal vektör oto regresyon analizi (SVAR) yapılarak etki-tepki fonksiyonları, varyans ayrıştırması ve pairwise Granger nedensellik testi yapılmıştır. Elde edilen analiz sonuçlarına göre değişkenler birbirlerini değişen oranlarda etkilemektedirler ve nakdî sosyal harcamalar ile aynî sosyal harcamalar ve GSYH arasında tek yönlü nedensellik ilişkisi mevcuttur. Bu durum sosyal harcamaların ekonomik büyüme üzerinde etkili olduğunu ifade eden Keynesgil yaklaşım ve İçsel Büyüme modellerini destekler mahiyettedir ve sosyal harcamaların Türkiye ekonomisinde bir tür yatırım olduğunu ifade etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 20 Sayı: 47 |