Tarihin erken çağlarından itibaren kaya resimleri ya da petroglifler, kaya yüzeylerine veya mağara duvarlarına yapılmıştır. Bunlardan bazıları dövme ve kazıma tekniği ile yapılırken, bazıları da çizme ve boyama tekniği ile yapılmışlardır. Kaya resimlerinde insanlar, kendi inançlarını, ekonomik yapılarını, toplumsal olaylara bakış açılarını, mistik düşüncelerini ve günlük hayattaki işleriyle ilgili olan betimsel öğelere yer vermişlerdir. Yazılı kültürün ilk aşamasını oluşturan petrogliflere ve damgalara Türk kültürünün hâkim olduğu hemen bütün coğrafyalarda rastlamak mümkündür. Moğolistan’dan başlayıp Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Doğu Avrupa, Kafkaslar, Anadolu, İran vb. tarih boyunca Türklerin yayılmış olduğu coğrafyalarda sıkça karşılaşılan kaya üstü resimler, bilim adamları arasında sıkça tartışılan konular arasındadır. Birbirinden binlerce km. uzaklıkta ve farklı coğrafyalarda ortaya çıkan bu petrogliflerde ve damgalarda üslup birliği, yapım tekniği ve yapıldığı yerler bakımından büyük bir benzerlik hâkimdir. Bu benzerlik bize, kaya resimlerinin aynı kökten geldiğini, aynı kültür dairesinden çıktıklarını ve farklı coğrafyalara çeşitli göç yollarıyla ulaştıklarını göstermektedir. Yazılı dönemden önceki insanların yaşayışları ve toplumsal durumları hakkında oldukça önemli veriler sağlayan petroglifler, adeta o devrin bir nevi iletişim aracı olmuşlardır. Anadolu bozkırının giriş kapısı olan Doğu Anadolu Bölgesi ve Erzurum, kaya resimleri bakımından Türkiye’nin zengin bir bölgesini oluşturmaktadır. Anadolu Türklüğünün yazısız dönemden önceki zamanlara ışık tutabilecek bu kaya üstü tasvirler ve bunların yorumlanışıyla Anadolu ile Orta Asya arasındaki var olan tarihi, kültürel bağların daha da eskiye gideceği düşünülmektedir. Bölgemizde daha önce çalışmaları yapılan Karayazı Cunni Mağarası, Oltu ve Şenkaya’da yeni tespiti yapılan kaya üstü panoları, yazısız devirlerden önceki ve sonraki Anadolu Türk Kültür tarihi hakkında çeşitli bilgiler verecek özellikler taşımaktadırlar. Bölgede yapılacak kapsamlı yüzey araştırmaları ve çalışmalar sayesinde konunun daha iyi aydınlatılacağını düşünmekteyiz.
Since the dawn of history, early rockpaintings or petroglyphs were made on rock faces or walls of the caves. While some of them were done witht tattoos and carving technique, some of them were made by drawing and painting techniques. With rock paintings, people placed descriptive elements for their beliefs, economic structures, social events, perspectives, thoughts, and daily life of mystical affairs. Petroglyphs and stamps that create the first phase of the written culture can be found in almost all regions where Turkish culture is dominant. Starting from Mongolia, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Uzbekistan, Eastern Europe, the Caucasus, Anatolia, Iran and so on, the rockpaintings are frequently encountered in the regions where Turks geographically spread over throughout history, and among the issues debated among scientists. Unity of style of petroglyphs and stamping appearing from thousands of miles and from different regions to each other dominated by a great similarity in terms of construction technique and places .This similarity shows us that the rock paintings are from the same root, the same culture, and it has reached a variety of different geographies of migration routes. The petroglyphs which provide us with important data about people lived in pre-writing period and their communal activities had infact been a communication device for that period. Erzurum, the gateway to the Anatolian steppe, and Eastern Anatolia of Turkey, is a region rich in in terms of rockpaintings. These rock paintings and their interpretations may shed light on the Anatolian Turkishnessin unwritten times leading to have historical, cultural ties existed already between Anatolia and Central Asia. In our region, previously studied Karayazi Cunni cave and newly fixed rock above boards at Oltu and Şenkaya have pecularities that may reveal a variety of information about the history of Anatolia before and after unwritten periods. Thanks to the extensive surveys and studies in the region we believe the issue will be better explained. •
Konular | Sanat ve Edebiyat |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 39 |
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.