The Industrial Revolution which was originated from Europe based on coal energy and steam power, has passed into a new phase with the discovery of petroleum as an alternative energy resource after mid 19. century. ‘Petroleum Age’ as named after the era, has constituted second era of global industrialization having significant public, economic and political impacts worldwide. Modern oil industry has included phases of extracting crude oil beneath land, refining process, storage, transmission to retail areas, consumption with energy purposes and re-process of secondary products. Parallel to its production process; new types of industrial and architectural context including petroleum camps in extraction sites, storage and transfer locations, oil refineries housing process units, research laboratories, administrative offices, ‘company towns’ designed for the company staff, oil stations and infrastructural developments, have been generated in different geographies. Despite its significant impact in historical and geographical context, studies related to industrial and architectural heritage of oil industry has been limited. Purpose of this study is to discuss cultural heritage of oil industry in Turkey which was given special emphasis during industrialization movement of Turkish Republic. For this purpose, Batman and ATAŞ Oil Refineries and their housing areas (lodgments), which were constructed in second industrial age of Republican Period (1950-80), have been comparatively analyzed to discuss their significance within the framework of industrial and architectural heritage of Turkey.
Kömür enerjisi ve buhar gücüne dayalı makineleşmenin gelişmesiyle Avrupa’da başlayan Sanayi Devrimi; 19. yüzyıl ortalarında petrolün alternatif bir enerji kaynağı olarak keşfinden sonra yeni bir çağa girmiştir. ‘Petrol Çağı’ olarak da tanımlanan bu dönem, dünya sanayileşme tarihinin ikinci yarısını oluştururken farklı coğrafyalarda önemli toplumsal, ekonomik ve siyasal etkiler göstermiştir. Modern petrol sanayi, petrolün yer altından çıkarılması, rafineri tesislerinde işlenmesi, depolanması, tüketim yerlerine aktarımı, enerji amaçlı kullanımının yanı sıra yan sanayi üretimleri için yeniden işlenmesi gibi süreçleri içermektedir. Bu üretim aşamalarına koşut 19. yüzyıldan başlayarak dünyanın farklı coğrafyalarında eş zamanlı olarak petrol arama ve kamp sahaları, nakil ve iletim hatları, depolama tesisleri, içerisinde yönetim ve araştırma birimleri bulunan petrol rafineri ve işleme tesisleri, bu tesislerde çalışanlar için tasarlanan ‘şirket yerleşimleri’, akaryakıt satış istasyonları ve ulaşım altyapıları ile kapsamlı bir petrol sanayi mirası ortaya çıkmaktaydı. Tarihsel ve coğrafi bağlamda bu kadar etkili olmasına rağmen petrol sanayinin, sanayi ve mimarlık mirası içerisindeki önemine ilişkin çalışmalar kısıtlıdır. Bu çalışmanın amacı, dünyada olduğu gibi Türkiye’nin Cumhuriyet dönemiyle hızlanan sanayileşme hareketi içerisinde önemli bir yere sahip olan petrol sanayinin tarihsel gelişimine koşut ortaya çıkan yapılı çevre ve mimari birikiminin kültürel miras bağlamında incelenmesidir. Bu kapsamda, Cumhuriyet sonrası ikinci sanayi dönemi olarak kabul edilen 1950-80 yılları arasında Türkiye’de inşa edilen Batman ve ATAŞ Rafineri tesisleri ve lojman yerleşkeleri üzerinden karşılaştırmalı çalışma yapılarak Türkiye’nin hem modern mimarlık mirası; hem de endüstri mirası bağlamı içerisindeki yeri ve önemi tartışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 23 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 26 |
Bu sistemin içeriği ve TÜBA-KED'de yayınlanan tüm makaleler "Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0" altında lisanslanmıştır.