Bu makalede Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur romanında bir üslup özelliği olarak şiir dili tekniklerinden nasıl ve ne yönde yararlandığı gösterilecektir. Roman, hikaye ve deneme yazarı, edebiyat tarihçisi olan sanatçı aynı zamanda da şairdir. Bu yüzden romanlarında şiirsel ifadelere başvurması kaçınılmaz olacaktır. Çağdaş edebiyat, türler arasına nasıl kesin çizgiler koymuyorsa, Tanpınar’ın eserleri arasında da kesin çizgiler yoktur. Bunun en tipik örneği de yazarın Huzur romanıdır. Yazarın mizacı gereği romanında sık sık şiirsel söylemlere rastlarız. Huzur’da geçen birçok cümle bize şiir okuyormuş hissi verir: "Ayın çamaşırları yıkanıyor.”, “Yaratılışın kemeri üzerimize kapandı.” cümleleri Tanpınar’ın nesrini şiirine yaklaştıran ifadelerindendir. Yazar, romanlarında insanı konu edinirken, insanın hayal dünyasını geniş bir biçimde işlerken çeşitli imajlar kullanır. Bu yön, Huzur romanını şiirlerine bağlar. Zira kendisi de roman anlayışının şiir anlayışından çok farklı olmadığını ifade etmiştir. Bu bağlamda Huzur romanını ele aldığımızda eserde şiirsel olarak nitelendirilebilecek teşbih, istiare, teşhis seci gibi edebi sanatların, eksiltili cümlelerin, kısa cümle yapısının, ikilemelerin, sıfatların, zarfların, masal dilinin ritmik unsurlarının, türkü dizelerinin ve şiir parçalarının estetik bütünlük içinde kullanıldığı görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |