Modernleşmenin teknolojik ve akılcı yöndeki gelişmeleri, mimarlık pratiğini modern dünyanın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde daha rasyonel, işlevsel, estetik, hijyenik, verimliliğe dayalı bir üretim eksenine kaydırmış; bu da ana akım modern mimarlık pratiğinin üretim kodlarını oluşturmuştur. Modern mimarlığın yapılı çevreyi katı bir şekilde rasyonalize eden pratikleri tarihsel avangardlar arasında akla karşı örgütlenmiş olarak yer alan Sürrealizm'in yıkıcı ve sarsıcı yaklaşımlarının hedefi olmuştur. Düşünsel ve sanatsal eksenden mimarlığa doğrulttuğu eleştirel yaklaşımları ve mimarlık tahayyülleriyle mimarlığın temsil ettiği kodları ters yüz eden Sürrealizm; modern mimarlığın bastırdığı arzularını, düşlerini, tekinsiz ve irrasyonel boyutlarını ortaya çıkarmıştır. Katkıları ile adı daha çok Sürrealizm ile anılan mimar ve teorisyen Frederick Kiesler modern mimarlık pratiğine karşı; insan ve çevresi arasındaki fiziksel, zihinsel, psişik ve içsel bağlantıları temel alan bütüncül bir çevre oluşturmak yönünde "korealizm" teorisini geliştirmiştir. Kiesler korealizmin insan ve çevresi arasında aracısız ve kesintisiz bir etkileşim modeli oluşturacak ideal bir bütünsellik sağlayacağını ileri sürmüştür. Bu kavram üzerine olan araştırmalarını Sonsuz Ev temasında somutlaştırmıştır. Bu bağlamda çalışma, Kiesler’in mimari yaklaşımını odağına alarak, modern mimarlığın baskıladığı irrasyonel boyutları yeniden gündeme getirerek mimarlığı ve mekânı algılayış ve üretim biçimlerimize katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Sürrealizm'e ve mimarlığa ilişkin literatürde Kiesler’in üretimlerine yer veren çalışmalar bulunmasına karşın; bu çalışma korealizmin Sürrealizm ile örtüşen ve farklılaşan noktalarını da ele alarak, Kiesler'in mimari yaklaşımının özgün yanını ortaya koymaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden yorumlayıcı yöntemin benimsendiği çalışmada, Sonsuz Ev'in zaman içindeki kavramsal dönüşümü irdelenerek, Kiesler'in Sonsuz Ev'i nasıl bir yaklaşım, yöntem ve kurgu doğrultusunda ele aldığı incelenmektedir. Böylece çalışma, mimarlığın yanı sıra sanat, tasarım ve bunların kesiştiği alanlarda da korrealizmin yeniden gözden geçirilmesine ve anlaşılmasına katkıda bulunacaktır.
The technological and rationalist developments of modernization have shifted the practice of architecture to a more rational, functional, aesthetic, hygienic, efficiency-based production axis to respond to the needs of the modern world; this has formed the production codes of mainstream modern architectural practice. The practices of modern architecture, which rigidly rationalized the built environment, became the target of the destructive and shocking approaches of surrealism, which was organized against reason among the historical avant-gardes. Surrealism, which turned the codes represented by architecture upside down with its critical approaches to architecture and architectural imaginations from the intellectual and artistic axes, revealed the suppressed desires, dreams, uncanny and irrational dimensions of modern architecture. The architect and theorist Frederick Kiesler, whose contributions are mostly associated with surrealism, developed the theory of "correalism" to create a holistic environment based on the physical, mental, psychic and inner connections between man and his environment against the mainstream modern architectural practice. Kiesler argued that correalism, would provide an ideal holism that would provide a model of unmediated and uninterrupted interaction between man and his environment. He embodied his lifelong research on this concept in the theme of the Endless House. In this context, by focusing on Kiesler's architectural approach, the study aims to contribute to the way we perceive and produce architecture and space by bringing back to the agenda the irrational dimensions suppressed by modern architecture. Although there are studies on Kiesler's productions in the literature on surrealism and architecture, this study reveals the unique aspect of Kiesler's architectural approach by addressing the overlapping and differentiating points of correalism with surrealism. The study, which adopts the interpretative method as one of the qualitative research methods, inquires the conceptual transformation of the Endless House over time, and examines how Kiesler handles the Endless House in terms of approach, method and configuration. Thus, the study will contribute to the revision and comprehension of correalism in the fields of art, design, and their intersection, as well as architecture.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Görsel İletişim Tasarımı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 14 Ekim 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 2 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 33 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.