Teachers' comprehension of mathematics learning challenges is critical for identifying students who may be at risk, offering suitable support, and implementing effective interventions. This study aimed to explore the viewpoints of primary school teachers on mathematics learning difficulties, particularly dyscalculia. In this study, a case study, one of the qualitative research designs, was adopted. The research involved ten primary school teachers from different schools affiliated with the Ministry of National Education in the Eastern Anatolia Region. A semi-structured interview approach was utilized to gather data for the study. The teachers were asked to share their opinions on mathematics, learning disabilities, mathematics learning disabilities, identifying students at risk, and teaching approaches for these students. The collected data were analyzed using content analysis. The study revealed that primary school teachers generally perceive mathematics as a challenging subject in which only intelligent students can excel. It was found that the teachers have limited knowledge about learning difficulties and often associate them with falling behind peers and struggling in daily life. The teachers' understanding of mathematics learning difficulties was also limited, with some explanations only reaching the awareness level. They tended to view mathematics learning difficulty as a lack of mathematical skills, struggling in mathematics, falling behind peers, and harboring prejudice towards mathematics. It was determined that teachers lack the necessary tools and understanding to identify and support a student at risk of mathematics learning difficulty. However, the teachers mentioned that they could benefit from personalized education, materials, teaching through games, and peer support in the education of such students. It is recommended that all relevant stakeholders, especially classroom teachers, be educated about mathematics learning disabilities and that initiatives be undertaken to enhance teachers' teaching skills in this area.
In this study, all rules specified in the “Higher Education Institutions Scientific Research and Publication Ethics Directive” were followed. None of the actions specified in the second section of the directive, “Actions Contrary to Scientific Research and Publication Ethics”, were carried out. This research was conducted with the permission obtained from the Van Yüzüncü Yıl University Social and Human Sciences Publication Ethics Board with the decision numbered 2024/09 dated 07/05/2024.
Öğretmenlerin matematik öğrenme güçlüğü hakkındaki bilgileri, risk altındaki öğrencileri belirlemek, uygun rehberlik sağlamak ve etkili müdahaleleri uygulamak için kritik öneme sahiptir. Bu araştırmanın amacı; sınıf öğretmenlerinin matematik öğrenme güçlüğüne (diskalkuli) ilişkin bakış açılarını ortaya çıkarmaktır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden özel durum çalışması benimsenmiştir. Doğu Anadolu Bölgesinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı farklı ilkokullarda görev yapan 10 sınıf öğretmeni ile gerçekleştirilen araştırmada veriler; yarı yapılandırılmış görüşmeler ile toplanmıştır. Öğretmenlerden matematiğe, öğrenme güçlüğüne, matematik öğrenme güçlüğüne, risk altındaki öğrenci profillerinin belirlenmesine ve bu öğrencilere yönelik öğretim yaklaşımlarına ilişkin görüşler alınmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırmada sınıf öğretmenleri genel anlamda matematiğin zor bir ders olduğunu ve zeki öğrencilerin yapabileceğini belirtmiştir. Öğretmenlerin öğrenme güçlüğü ile ilgili sınırlı bilgiye sahip oldukları, öğrenme güçlüğünü genellikle zor öğrenme, akranlarından geri olma ve günlük hayatta zorlanma ile ilişkilendirdikleri belirlenmiştir. Sınıf öğretmenlerinin matematik öğrenme güçlüğüne yönelik detaylı bir açıklama yapamadıkları ve bazılarının açıklamalarının sadece farkındalık düzeyinde olduğu tespit edilmiştir. Sınıf öğretmenleri matematik öğrenme güçlüğünü matematiksel beceri eksikliği, matematikte zorlanma, akranlarından gerilik, matematiğe yönelik ön yargı şeklinde algılamaktadırlar. Öğretmenlerin matematik öğrenme güçlüğü riski taşıyan öğrenciyi tespit edip uygun şekilde yönlendirmek için gerekli donanıma ve anlayışa sahip olmadıkları tespit edilmiştir. Diğer taraftan öğretmenler bu tür öğrencilerin eğitiminde bireyselleştirilmiş eğitimden, materyallerden, oyunla öğretimden ve akran desteğinden yararlanabileceklerini belirtmişlerdir. Matematik öğrenme güçlüğü ile ilgili sınıf öğretmenleri başta olmak üzere ilgili tüm paydaşların bilgilendirilmesi ve bu konuda öğretmenlerin öğretim becerilerini destekleyecek faaliyetler yapılması önerilmektedir.
Bu çalışmada “Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi” kapsamında uyulması belirtilen tüm kurallara uyulmuştur. Yönergenin ikinci bölümü olan “Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Eylemler” başlığı altında belirtilen eylemlerden hiçbiri gerçekleştirilmemiştir. Bu araştırma, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Yayın Etik Kurulu 07/05/2024 tarihli 2024/09 sayılı kararı ile alınan izinle yürütülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Mathematics Education |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | June 27, 2024 |
Publication Date | June 28, 2024 |
Submission Date | May 25, 2024 |
Acceptance Date | June 26, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 1 Issue: 1 |
Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından çıkartılan Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi ikinci sayısı olan Aralık sayısı için makale kabulüne başlamıştır. Makale süreçleri sadece Dergi Park sistemi üzerinden işletilecek olup Makale Gönder butonu üzerinden makale kabul edilecektir.
Açık Erişim Politikası: Bu dergi, araştırmaların kamuya ücretsiz olarak sunulmasının daha büyük bir küresel bilgi alışverişini desteklemesi ilkesiyle içeriğine anında açık erişim sağlar.
Open Access Policy: This journal provides immediate open access to its content on the principle that making research freely available to the public supports a greater global exchange of knowledge.