Abstract
Biyofilmler, bakterilere güçlü tolerans ve uygun yaşam ortamları sağlayan, ekstraselüler polimerik maddelere gömülü mikroorganizmalar topluluğudur. Çoğu patojen özellikteki mikroorganizma, uygun koşullar oluştuğunda gıdalarda ve gıda ile temas eden yüzeylerde biyofilm oluşturarak gıda endüstrisinde ve halk sağlığı açısından sorunlara yol açmaktadır. Bu çalışmada, daha önceki çalışmalarla çeşitli gıda örnekleri ve kesimhane ortamından izole edilen ve moleküler yöntemlerle identifiye edilmiş, toplam 120 Salmonella Virchow, Salmonella Infantis, Listeria monocytogenes, Escherichia coli, Staphylococcus aureus, Enterococcus faecalis, Enterococcus faecium izolatı materyal olarak kullanıldı. Biyofilm oluşumunun kalitatif olarak tespiti amacıyla Kongo Kırmızısı Agar kullanıldı. Yapılan analizler doğrultusunda, toplam 120 izolattan 15’inin (%12,5) kalitatif olarak biyofilm ürettiği tespit edildi. Kalitatif olarak biyofilm oluşturduğu tespit edilen suşların biyofilm oluşturma gücü mikroplak yöntemiyle kantitatif olarak araştırıldı. Mikroplak yöntemine göre 2 E. faecium ve 1 E. faecalis suşu güçlü biyofilm üreticisi; 2 L. monocytogenes (serotip 1/2a) suşu orta düzey biyofilm üreticisi; 4 E. coli, 4 S. aureus ve 2 L. monocytogenes (serotip 1/2a ve serotip 4b) suşu zayıf biyofilm üreticisi olarak belirlendi. Salmonella spp. suşlarının tümü biyofilm üretimi açısından negatif olarak belirlendi. Sonuç olarak; süt, mandıra ürünleri, tüketime hazır gıdalar ve kesimhanelerden izole edilen bakterilerde biyofilm üretiminin hem halk sağlığı hem de gıda işletmeleri için önemli olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, gıda işleme tesislerinde, üretim hattı boyunca temizlik ve dezenfeksiyon işlemlerinin gerçekleştirilmesinde HACCP, İyi Üretim Uygulamaları gibi gıda sanitasyon sistemlerine riayet edilmesinin biofilm oluşumunun önüne geçilmesinde faydalı olacağı öngörülmektedir.